Rüyalar Diyarı’na Yolculuk Masalı
“Rüyalar Diyarı’na Yolculuk Masalı” Bir zamanlar, uzak diyarların en kuytu köşesinde, masmavi bir gökyüzünün altında, mutlu ve neşeli bir kasaba vardı. Bu kasabada, küçük bir kız çocuğu olan Ela yaşardı. Ela, diğer çocuklardan farklıydı. Çünkü her gece, gözlerini kapattığında, yıldızların parıltısıyla dolu Rüyalar Diyarı’na yolculuk yapardı.
Bir gece, yatağına uzandı ve gözlerini kapattı. Aniden, etrafında parıldayan yıldızlarla dolu bir yol belirdi. Ela, bu büyülü yolunadım attı ve yıldızların ışığında ilerlemeye başladı.
Yol boyunca, etrafında rengarenk çiçekler ve konuşan hayvanlarla dolu bir orman vardı. Bir tavşan, bir kuş ve hatta bir sincap, Ela’ya Rüyalar Diyarı’nın gizemlerini anlattılar. Ela, onları dikkatle dinledi ve yola devam etti.
Sonunda, büyük ve muhteşem bir kaleye ulaştı. Kale, kocaman duvarları ve ışıldayan kuleleriyle dikkat çekiyordu. Ela, merakla kaleye girdi ve içeride bir grup neşeli periyle karşılaştı. Periler, ona Rüyalar Diyarı’nın kraliçesi olan Işıldayan Prenses’i görmesi için rehberlik ettiler.
Ela, perilerle birlikte büyülü bir odanın kapısına geldi ve kapıyı açtılar. İçeriye girdiklerinde, karşılarında büyüleyici bir manzara vardı. Işıldayan Prenses, parlak taç ve elbiseler içinde, Ela’yı gülümseyerek bekliyordu. Prenses, Ela’ya Rüyalar Diyarı’nın herkesin içinde olduğunu ve onun da bu diyarın bir parçası olduğunu söyledi.
Ela, Prenses’in sözlerini büyük bir dikkatle dinledi ve kendisine verilen hediyeyi kabul etti: bir yıldız tohumu. Bu tohum, Ela’nın kalbindeki hayallerin ve umutların yeşermesine yardımcı olacaktı.
Ela, teşekkür edip Rüyalar Diyarı’ndan ayrıldı ama artık her gece gözlerini kapattığında, bu büyülü dünyanın kapılarının onun için her zaman açık olduğunu biliyordu.
Ve o günden sonra, Ela, Rüyalar Diyarı’na yaptığı yolculuklarda her zaman yeni maceralar yaşamaya devam etti. Kalbindeki sevgi ve umutla dolup taşan Ela, her gece yıldızların altında büyülü dünyaları keşfetmeye devam etti.
Bir gece, yine yıldızların altında, Ela’nın Rüyalar Diyarı’na yaptığı yolculukta bir sınavla karşılaştı. Yol boyunca ilerlerken, karşısına karanlık ve sisli bir orman çıktı. Bu ormanın derinliklerinde, yıldızlar parlamıyor ve her yer puslu bir sisle kaplıydı.
Ela, cesaretle adımını attı ve sisli ormanın içine doğru ilerlemeye başladı. Karşısına çıkan engelleri aşmak için içindeki gücü ve kararlılığı kullanıyordu. Derin bir nefes alarak, karanlık ormanın içine doğru yürüdü.
Ela sonunda ormanın derinliklerine ulaştı. Ancak orada, sislerin ardında gizlenen bir gerçekle yüzleşti. Karanlık, Rüyalar Diyarı’nın ışığını çalmaya çalışıyordu. Ela, içindeki sevgi ve umutla güçlenerek, karanlıkla mücadele etmeye karar verdi.
Gözlerini kısarak, karanlığın içine doğru ilerledi ve onunla konuşmaya başladı. Ona, sevginin ve umudun gücünü hatırlattı, karanlığın her zaman yenilebileceğini ve Rüyalar Diyarı’nın ışığının asla sönmeyeceğini söyledi.
Karanlık, Ela’nın cesaretini ve kararlılığını gördükçe bir adım geri çekilmeye başladı. Sonunda, karanlık gölgeler içinde eriyip kayboldu ve Rüyalar Diyarı’nın ışığı yeniden parlamaya başladı.
Ela, zaferle dolu bir gülümsemeyle gözlerini açtı. Artık daha da güçlü ve daha da cesurdu. Rüyalar Diyarı’na olan yolculuğu, onun için sadece hayallerini değil, aynı zamanda içindeki gücü ve kararlılığı da besliyordu.
Ve o günden sonra, Ela, Rüyalar Diyarı’na yaptığı her yolculukta daha da büyük maceralar yaşadı. Çünkü artık o, kendi içindeki sevgi ve umutla donanmış bir kahramandı.
Sevgili çocuklar umarız bu güzel masal hoşunuza gitmiştir! Siz de sevdiğiniz, beğendiğiniz masalları bize göndererek bir çok arkadaşınızın masal okumasını sağlayabilirsiniz. Hatta kendi sesiniz ile anlattığınız masallarınızı mp3 formatında kaydederek sesli masal olarak gönderebilirsiniz. Masal göndermek için aşağıdaki bannera tıklamanız yeterlidir..
Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorum Yapan Sen Ol.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.