Cesur Küçük Fare ve Korkunç Aslan Masalı

Cesur Küçük Fare ve Korkunç Aslan Masalı

“Cesur Küçük Fare ve Korkunç Aslan Masalı” Bir zamanlar, büyük ve yoğun bir ormanda küçük bir fare yaşarmış. Fare, küçücük olmasına rağmen, yüreği cesaretle doluymuş. Ormanın her köşesinde büyük tehlikeler olsa da, fare her gün yiyecek bulmak için cesurca dolaşırmış. Ormanın en korkutucu tehlikesi ise güçlü ve korkunç aslanmış. Bu aslan, ormanın kralı olduğunu düşünür ve tüm hayvanlara korku salarmış.

Bir gün, fare yiyecek ararken dikkatsizce bir ağacın altında uyuyan aslanın pençesine takılmış. Aslan hemen uyanmış ve pençesinin altında kıpırdayan minik fareyi görmüş. Fare korkuyla titremiş ama cesaretini kaybetmemiş.

“Aslan Kral, lütfen beni bırak. Bir gün sana iyilik yapabilirim,” demiş fare.

Aslan bu sözlere kahkahalarla gülmüş. “Sen mi bana iyilik yapacaksın, küçük fare? Ben seni tek pençe darbesiyle ezebilirim!” demiş.

Ama fare yılmamış. “Evet, küçük olabilirim ama herkesin bir gün yardıma ihtiyacı olabilir,” diye ısrar etmiş.

Aslan, farenin cesaretinden ve ısrarından etkilenmiş. Onu bırakmaya karar vermiş ve “Peki, git bakalım. Ama seni bir daha görürsem affetmem,” demiş.

Günler geçmiş, aylar geçmiş. Bir gün, aslan ormanda dolaşırken avcılar tarafından kurulan güçlü bir tuzağa yakalanmış. Kocaman ağlarla çevrili tuzağın içinde çaresizce kıvranmış. Pençeleriyle ağları parçalamaya çalışmış ama başaramamış. Kükremiş, yardım istemiş ama ormanın diğer hayvanları korkudan yaklaşamamış.

Tam o sırada, küçük fare aslanın kükremelerini duymuş ve hemen yardıma koşmuş. Farenin keskin dişleriyle ağları kemirmeye başlamış. Küçük ama kararlı dişleriyle aslanın etrafındaki ağları kısa sürede parçalamış. Sonunda aslan özgürlüğüne kavuşmuş.

Aslan, farenin cesaretine ve yardımseverliğine hayran kalmış. “Sen gerçekten cesur ve zekisin, küçük dostum. Beni kurtardığın için minnettarım,” demiş.

Fare gülümsemiş ve “Herkesin bir gün yardıma ihtiyacı olabilir,” demiş.

İlginizi Çekebilir  Uyuyan Köy ve Uyanışın Gizemi Masalı

O günden sonra, aslan ve fare ormanın en yakın dostları olmuş. Aslan, fareye olan minnettarlığını göstermek için onu her zaman korumuş ve diğer hayvanlara da yardımseverlik ve dostluk dersi vermiş.

Küçük fare ve aslan, dostluklarını pekiştirdikçe, ormanda diğer hayvanlar da bu dostluktan ilham almış. Artık ormanda dayanışma ve yardımlaşma rüzgarları esmeye başlamış. Hayvanlar birbirlerine daha çok yardımcı oluyor, ormanda barış ve huzur hüküm sürüyormuş.

Bir gün, ormanın uzak bir köşesinde büyük bir yangın çıkmış. Alevler hızla yayılmış ve ormandaki hayvanlar paniğe kapılmış. Aslan hemen harekete geçip yangını söndürmek için diğer hayvanları organize etmeye başlamış. Fakat yangın o kadar büyüktü ki, tek başına başa çıkması imkansız görünüyormuş.

Fare, aslanın yanında yer alarak, küçük boyunun ve zekasının avantajlarını kullanmış. Hızlıca ormandaki diğer küçük hayvanlara haber vererek onları da yardıma çağırmış. Sincaplar, kuşlar, tavşanlar ve diğer küçük hayvanlar fareye katılarak su taşımaya başlamışlar. Büyük hayvanlar ise alevleri kontrol altına almak için ellerinden geleni yapmışlar.

Ormanın içindeki göletlerden zincirleme şekilde su taşıyan hayvanlar, yangının hızla sönmesini sağlamışlar. Herkesin el birliğiyle çalışması sayesinde büyük bir felaketten kurtulmuşlar.

Yangın söndüğünde, aslan bir kayanın üzerine çıkarak tüm hayvanlara seslenmiş: “Bugün, cesaretin ve işbirliğinin gücünü bir kez daha gördük. Küçük fare ve arkadaşlarının yardımı olmasaydı, yangınla başa çıkamazdık. Hepinizle gurur duyuyorum.”

Fare ise mütevazı bir şekilde gülümsemiş ve “Birlikte çalıştığımızda, her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz,” demiş.

O günden sonra ormanda, küçük büyük demeden her hayvanın bir değeri ve rolü olduğu daha iyi anlaşılmış. Hayvanlar, her durumda birbirlerine destek olmuşlar ve bu dayanışma ormanın her köşesinde kendini göstermiş.

Orman, artık sadece güçlülerin değil, cesur ve zeki olan herkesin birlikte barış içinde yaşadığı bir yer olmuş. Fare ve aslanın dostluğu, nesiller boyu anlatılan bir efsane haline gelmiş ve ormandaki her yeni doğan yavru, bu masalı dinleyerek büyümüş. Böylece, cesaret, zekâ ve dostluk değerleri ormanın ruhuna işlemiş ve her hayvan bu değerleri yaşamış.

İlginizi Çekebilir  Kaplumbağa ile Tavşanın Uzun Yolculuğu Masalı

Masal burada biter, ama farenin ve aslanın dostluğundan doğan hikayeler, ormanın kalbinde sonsuza dek yankılanır.

 

 

Sevgili çocuklar umarız bu güzel masal hoşunuza gitmiştir! Siz de sevdiğiniz, beğendiğiniz masalları bize göndererek bir çok arkadaşınızın masal okumasını sağlayabilirsiniz. Hatta kendi sesiniz ile anlattığınız masallarınızı mp3 formatında kaydederek sesli masal olarak gönderebilirsiniz. Masal göndermek için aşağıdaki bannera tıklamanız yeterlidir..

 

Bir yanıt yazın

Popşeker